16 Sayısının Karekökü Kaç? Bir Cevabın Kalbe Dokunan Hikâyesi Sizlerle küçük ama içten bir hikâye paylaşmak istiyorum. Matematik sorularının çoğu zaman soğuk göründüğünü biliyorum; oysa bazen tek bir sayı, bir odanın havasını değiştirir, bizi birbirimize yaklaştırır. “16 sayısının karekökü kaç?” sorusu da bir akşamüstü, üç arkadaşın masasına böyle düştü. Cevap belli gibi görünse de, yolculuk bambaşkaydı. Hikâyenin Başlangıcı: Bir Masanın Etrafında Emre, planlı ve çözüm odaklı bakışıyla not defterini açtı. “Adım adım gidelim,” dedi; satır başlarını numaralandırdı, olası hataları en baştan eledi. Deniz, şefkatli ve ilişkisel tavrıyla iki fincan çay koydu, “Önce nasıl hissettiğimizi söyleyelim,” diye gülümsedi; çünkü bazen zorlu…
Yorum BırakParıltılı Bilgi Köşesi Yazılar
Lütuf Olarak Ne Demek? Pedagojik Bir Bakışla Öğrenmenin İnceliği Öğrenme, insanın kendi varlığını yeniden inşa etme sürecidir. Bir eğitimci olarak, her yeni bilgiyi bir lütuf, yani bir armağan olarak görürüm. Çünkü öğrenmek, sadece bilgi edinmek değil; aynı zamanda anlamı dönüştürmek, yaşamı yeniden yorumlamak demektir. Her öğrencinin keşfettiği bir fikir, her öğretmenin aktardığı bir değer, toplumsal bir zincirin halkasıdır. Bu zincirin her halkasında bir lütuf gizlidir: fark etmek, anlamak ve paylaşmak. Lütuf Kelimesinin Anlamı ve Eğitimdeki Yeri Lütuf kelimesi, köken olarak Arapça “latîf”ten gelir; incelik, zarafet, iyilik ve bağış anlamlarını taşır. Osmanlıca’da ve klasik metinlerde “ihsan”, “merhamet” ve “cömertlik” anlam katmanlarıyla…
Yorum Bırakİştigal Ne Anlama Gelir? Geçmişten Günümüze Emek, Uğraş ve Anlamın Tarihi Bir Tarihçinin Gözünden: Geçmişle Meşgul Olmak Bir tarihçi olarak her sabah arşiv tozları arasında uyanmak gibidir geçmişle iştigal etmek. Eski kelimelerin kokusu, yüzyıllar öncesinin nefesini bugüne taşır. İştigal kelimesi de bu kokuyu taşıyanlardan biridir; bir dönemin insanının dünyaya bakışını, emeğe, meşguliyete ve hayata dair duyduğu saygıyı yansıtır. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş gibi görünse de, “iştigal” kelimesi aslında insanın varoluşuna dair derin bir hikâye anlatır. Kelimenin Kökü: Uğraşın Dili İştigal Arapça kökenlidir ve “meşgul olmak, bir işle uğraşmak, zamanını bir şeyle geçirmek” anlamına gelir. Osmanlı döneminde yalnızca bir mesleği değil,…
Yorum Bırakİslam Dininde Doğruluk Ne Demek? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Güç, Gerçek ve Doğruluk: Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden Toplumların varlık nedenlerinden biri, düzenin korunması ve bireylerin adalet içinde yaşamasıdır. Ancak her düzenin temelinde bir gerçeklik ve doğruluk anlayışı yatar. Bir siyaset bilimcinin gözünden bakıldığında, “doğruluk” yalnızca bireysel bir erdem değil, aynı zamanda iktidarın meşruiyetini inşa eden bir ideolojik araçtır. İslam dini açısından doğruluk (sıdk), hem bireyin Allah karşısındaki dürüstlüğünü hem de toplumun içsel ahlaki dengesini temsil eder. Fakat modern siyaset bu kavramı nasıl dönüştürdü? Güç sahipleri, doğruluğu bir etik ilke mi, yoksa bir yönetim stratejisi mi olarak görür? İktidarın Doğrulukla…
Yorum BırakHızlı ve Sürat Eş Anlamlı Mı? Ekonomik Perspektiften Bir Değerlendirme Ekonomi, kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynaklarla yapılacak seçimlerin sonuçları üzerine şekillenir. Bireyler, firmalar ve devletler, hangi kaynakları nasıl kullanacakları konusunda sürekli kararlar alırlar. Bu kararlar, piyasa dinamikleri ve toplumsal refah üzerinde doğrudan etkiler yaratır. Bir ekonomist olarak, bu tür seçimlerin sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal düzeydeki etkilerini değerlendirmek önemli bir sorumluluktur. Bugün, “hızlı” ve “sürat” terimlerinin eş anlamlı olup olmadığına bakarken, bu terimlerin piyasa dinamiklerine nasıl yansıdığını, bireysel kararları nasıl etkilediğini ve toplumsal refah üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz. Hızlı ve Sürat: Temel Farklar ve Ekonomik Yansımaları İlk bakışta, “hızlı”…
Yorum BırakUsandırmak Ne Demek TDK? Kelimelerin Geleceğini Şekillendiren Duyguların Derin Analizi Bazen bir kelime sadece bir anlam taşımaz; geleceğe dair büyük fikirlerin de kapısını aralar. “Usandırmak” tam olarak böyle bir kelime. Günlük konuşmalarımızda sıkça yer veririz ama belki de hiç derinlemesine düşünmeyiz. Peki bu kelime, sadece bir eylemi mi tarif eder yoksa insan ilişkilerinden dijital dünyaya kadar uzanan daha büyük bir dönüşümün işaret fişeği midir? Gelin, bu sorunun peşinden birlikte gidelim ve geleceğin diline dair cesur bir beyin fırtınası yapalım. Bu yazı, bir kelimenin sözlük tanımından yola çıkarak birey, toplum ve teknoloji arasındaki dinamikleri vizyoner bir bakışla analiz eder. — TDK’ya…
Yorum BırakGün Öte Ne Zaman? Güç, İktidar ve Toplumsal Dönüşüm Üzerine Bir Sorgulama Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden Toplumsal düzenin nabzını tutmaya çalışan her siyaset bilimci, bir noktada aynı soruya gelir: “Gün öte ne zaman?” Bu, yalnızca bir zaman sorusu değildir; bir anlam, bir dönüşüm ve bir sorgulamadır. “Gün öte”, toplumsal bilinçteki uyanışın, iktidar yapılarını yeniden tanımlama cesaretinin metaforudur. Peki, bu öte gün ne zaman gelir? İktidarın biçim değiştirdiği, kurumların yeniden anlam kazandığı, bireylerin vatandaşlık bilincini yeniden tanımladığı o gün, nasıl bir düzenin habercisidir? İktidarın Sessiz Mimarisi İktidar, görünenden çok daha derin bir yapıdır. Devletin kurumsal ağlarında, ekonomik ilişkilerde, hatta gündelik yaşam…
Yorum BırakKoltuk Kumaş Türleri Nelerdir? Geleceğin Oturma Alanlarını Şekillendirecek Vizyoner Bir Yolculuk “Koltuk kumaşı mı? Ne kadar basit bir konu!” diye düşünebilirsiniz. Ama gelin görün ki, geleceğin yaşam alanlarını şekillendirecek bu basit detay, aslında sürdürülebilirlikten insan sağlığına, estetikten sosyolojik değişimlere kadar uzanan çok daha büyük bir hikâyenin anahtarı olabilir. Hadi birlikte, bu konunun gelecekteki etkilerine dair beyin fırtınası yapalım. Geleceğe Merakla Bakan Samimi Bir Başlangıç Evimizdeki koltuk, çoğu zaman sadece oturulan bir eşya gibi görünse de aslında hayatımızın en özel anlarının tanığıdır. Günün yorgunluğunu attığımız, dostlarımızla sohbet ettiğimiz, çocuklarımızla kahkahalar paylaştığımız bir merkezdir. Ve bu merkezin yüzeyini oluşturan kumaş, hem konforu…
Yorum BırakDoğu ve Güneydoğu Neresi? Toplumsal Yapının Sessiz Dili Bir araştırmacı olarak, ilk kez Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya adım attığımda, dağların sessizliğiyle insan ilişkilerinin yoğunluğu arasında sıkışıp kalmış bir dünyanın kapısından geçtiğimi hissettim. Her sokak, her ev, her bakış; birbirine sıkı sıkıya bağlı bir toplumsal örgünün ipuçlarını veriyordu. Burası yalnızca bir coğrafya değil, aynı zamanda bir toplumsal hafızanın, kimliğin ve aidiyetin yansımasıydı. “Doğu ve Güneydoğu neresi?” sorusu, sadece harita üzerinde bir yönü değil, bir yaşam biçimini, bir dayanışma modelini, hatta bir direniş biçimini de anlatıyordu. Toplumsal Yapılar ve Bireyler Arasındaki Etkileşim Doğu ve Güneydoğu’nun toplumsal yapısı, bireylerin yalnızca kendileriyle değil, topluluklarıyla…
Yorum BırakBH3 SP2 Mi? Kimya, İktidar ve Toplumsal Düzenin Birleşimi Giriş: Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzenin Evrimi Siyaset, sadece devletin yönetimiyle ilgili bir alan olmanın ötesine geçer; aynı zamanda toplumların güç ilişkilerinin ve ideolojik çatışmalarının şekillendiği bir zemin sunar. İktidar, kurumlar ve vatandaşlık arasındaki ilişkiler, toplumsal yapıyı belirleyen temel unsurlardır. Ancak, bu yapılar ne kadar katı veya esnek olabilir? Kimyadaki kavramlar, toplumları anlamada ne tür metaforlar sunar? İşte bu sorular, siyaset bilimi ile kimyanın kesişim noktasında anlamlı bir tartışma yaratabilir. Bir bilimsel terimi, örneğin BH3 ve sp2 hibritleşmesi gibi kavramları, toplumsal güç dinamikleri üzerinden irdelemek, bizi nasıl bir siyasal çözümleme noktasına…
Yorum Bırak